Wikipedia Ara

Arama sonuçları

2 Kasım 2015 Pazartesi

Recep Tayyip Erdoğan

Recep Tayyip Erdoğan Hakkında

Recep Tayyip Erdoğan (Türkçe telaffuz: [ɾeˈd͡ʒep tajˈjip ˈæɾdo.an]  ( listen)) (d. 26 Şubat 1954; Beyoğluİstanbul), Türk siyasetçi,Türkiye'nin 12. ve günümüzdeki cumhurbaşkanı2007 anayasa değişikliği referandumu sonrasında anayasada yapılan değişiklikle birlikte 2014 yılında yapılan seçimle doğrudan halk oyuyla seçilen ilk cumhurbaşkanıdır. Bu görevinden önce 11 yılbaşbakanlık yapan Erdoğan, 1994 ve 1998 yılları arasında Refah Partisi'nden İstanbul büyükşehir belediyesi başkanlığı görevini yürüttü. Kurucuları arasında yer aldığı Adalet ve Kalkınma Partisi'nin genel başkanlığı görevini 12 yıl boyunca sürdürürken;20022007 ve 2011 genel seçimlerinden en yüksek oyu alan parti olarak ayrılmıştı.
1976 yılında Millî Selamet Partisi Beyoğlu Gençlik Kolu Başkanlığına ve aynı yıl İstanbul İl Gençlik Kolları Başkanlığına seçilen Erdoğan, Aksaray İktisadi ve Ticari İlimler Yüksek Okulu'ndan 1981 yılında mezun oldu. Millî Selamet Partisi'nin 1981'de kapatılması sonrasında, 1983'te kurulan Refah Partisi ile siyasi hayatına devam etti. 1986 milletvekili ara seçimlerindemilletvekili, 1989 yerel seçimlerinde ise Beyoğlu belediye başkanı adayı olarak seçimlere girse de her iki seçimde de seçilemedi. Milletvekili adayı olduğu 1991 genel seçimlerinde ise milletvekili olmasına rağmen tercihli oy sistemi sebebiyle Yüksek Seçim Kurulu milletvekilliğini iptal etti. 1994 yerel seçimlerinde elde ettiği %25,19'luk oy oranı ile İstanbul büyükşehir belediye başkanı seçildi. 6 Aralık 1997'de Siirt'te düzenlenen bir açıkhava toplantısı sırasında topluluğa yaptığı konuşmada kullandığı ifadeler sebebiyle "halkı sınıf, ırk, din, mezhep veya bölge farklılığı gözeterek kin ve düşmanlığa tahrik ettiği" gerekçesiyle kendisine açılan dava sonucunda 10 ay hapis cezasına çarptırıldı. Belediye başkanlığı görevinden ayrılarak 26 Mart 1999'da girdiği cezaevinde dört ay on gün kaldıktan sonra 24 Temmuz 1999'da tahliye edildi.
14 Ağustos 2001'de kurulan Adalet ve Kalkınma Partisi'nin kurucuları arasında yer aldı ve partinin genel başkanlığına seçildi. Parti, girdiği ilk seçimler olan 2002 genel seçimlerinde %34,43'lük oy oranı ile Abdullah Gül'ün başbakanlığında 59. hükûmetikurarken, siyasi yasağı süren Erdoğan seçimlere girememişti. Siyasi yasağının kaldırılması için Türkiye Büyük Millet Meclisinesunulan yasa değişikliği talebinin uygulamaya girmesiyle siyasi yasağı kalktı. 9 Mart 2003'te gerçekleştirilen ara seçimlerindeSiirt milletvekili olarak meclise girdi. Başbakan Gül'ün istifasını sunmasıyla, 14 Mart 2003'te başbakanlık görevine geldi. Genel başkanlığını yürüttüğü Adalet ve Kalkınma Partisi, 2007 genel seçimlerinde oyların %46,58, 2011 genel seçimlerinde ise oyların %49,83'ünü alarak Erdoğan'ın başbakanlığında sırasıyla 60. ve 61. hükûmetlerini kurdu. Parti ayrıca, oyların %41,67'sini aldığı 2004 yerel seçimleri, oyların %38,39'unu aldığı 2009 yerel seçimleri ve oyların %43,40'ını aldığı 2014 yerel seçimlerindede en çok oy toplamayı başaran parti konumundaydı. 2007 anayasa değişikliği referandumu sonrasında anayasada yapılan değişiklikle birlikte cumhurbaşkanının ilk defa doğrudan halk oyuyla seçilmesinin önü açılırken, adaylığını koyduğu 2014'te yapılan seçimlerde aldığı %51,79'luk oy oranıyla cumhurbaşkanı seçildi ve başbakanlık ile partisindeki görevinden ayrılarak cumhurbaşkanlığı görevine 28 Ağustos 2014'te başladı.

İlk yılları ve eğitimi

Recep Tayyip Erdoğan'ın babası Ahmet Erdoğan, "Bakatalı Tayyip" olarak da bilinen Tayyip Efendi'nin oğluydu.[1][2] Recep Tayyip Erdoğan'ın 11 Ağustos 2004'teki Gürcistan ziyaretinden birkaç ay sonra çıkan haberlerde kendisinin bu ziyaret sırasında "Ben de Gürcüyüm, ailemiz Batum'dan Rize'ye göç etmiş bir Gürcü ailesidir." dediği iddia edilse[3] 2007'de NTV'de katıldığı bir programda Gürcü veya Ermeni kökenli olduğu yönündeki iddiaları reddederek Türk olduğunu söyledi.[4] Odatv, 2009'da yayınladığı habere göre dedesinin taşıdığı "Bakatalı" lakabının, Güney Osetya'nın Tshinvali rayonuna bağlı Bagata köyü olduğu öne sürülmektedir.[5] Doğum tarihi net olarak bilinmeyen Ahmet Erdoğan'ın mezar taşında 1321 (Rumi takvime göre 1905-1906) yazarken, kimlik bilgilerinde 1905 yazmaktadır.[6] Güneysu'dayken Havuli ile gerçekleşen ilk evliliğinden Mehmet (1926-1988) ve Hasan (1929-2006) isimli iki erkek çocuğu olan Ahmet Erdoğan, bir süre sonra İstanbul'a yerleşirken eşini ve çocuklarını Güneysu'da bıraktı.[6] İstanbul'a geldikten bir süre sonra Şirket-i Hayriye'ye giren ve kıyı kaptanı olarak çalışmaya başladı.[1] Havuli ile olan evliliği devam ederken, Mehmet ile Havva'nın kızı Tenzile Mutlu'dan (evlendikten sonra Erdoğan, 1924-2011) Recep Tayyip, Mustafa (d. 1958) ve Vesile (d. 1965) adlı üç çocuğu oldu.[1][7][8] Havuli 1980'de vefat edince Ahmet Erdoğan ile Tenzile Mutlu arasında resmî nikah yapıldı.[9][10] 26 Şubat 1954'te İstanbul'un Beyoğlu ilçesindeki Kasımpaşasemtinde doğan Recep Tayyip Erdoğan;[11][12] Tayyip adını dedesinden, Recep adını ise doğduğu günün Hicrî takvime göreRecep ayına denk gelmesinden dolayı aldığı belirtilse de;[1] doğduğu gün Hicrî takvime göre Recep ayına denk gelmemektedir.[13][14]
Kendisiyle yapılan bir röportajda çocukluk döneminde simit ve su sattığını ifade eden Erdoğan,[15] kendisi hakkında hazırlananUstanın Hikayesi belgeselinde ise çocukluğunda yaz aylarında gittiği Rize'de çay ve fındık topladığını aktarmıştı.[16] İlkokul eğitimini aldığı Kasımpaşa'daki Piyalepaşa İlkokulu'ndan 1965'te, lise eğitimini aldığı ve yatılı olarak okuduğu Fatih'teki İstanbul İmam Hatip Lisesi'nden ise 1973'te mezun oldu.[11][17] İstanbul İmam Hatip Lisesi'nde okuduğu dönemde Camialtıspor'da amatör olarak futbol oynamıştı.[18] İmam hatip mezunlarının üniversiteye girme konusunda uygulanan kısıtlamalar nedeniyle liseyi dışarıdan bitirme sınavlarına girerek fark derslerini verdi ve 1973 Ekim'inde Eyüp Lisesi'nden mezun olarak ikinci bir lise diploması aldı.[19][20][21] Aynı yıl, İstanbul İktisadi ve Ticari İlimler Akademisine bağlı olan Aksaray İktisadi ve Ticari İlimler Yüksek Okuluna girdi.[22] Temmuz 1974'te İETT'de geçici işçi statüsüyle işe alınırken, kurumun futbol takımında da futbolculuk yapmaya devam etti.[23] 18 Haziran 1981 tarihli istifa mektubuyla İETT'deki görevinden ayrıldı.[24][25] Bu dönemden sonra bir süre amatör takımlardan Erokspor'da futbol oynadı.[24] 1977-1978 eğitim-öğretim döneminde İstanbul İktisadi ve Ticari İlimler Akademisi bünyesindeki yüksekokullar İstanbul İktisadi ve Ticari İlimler Akademisi Ticari Bilimler Fakültesi adı altında birleştirilirken, Erdoğan Şubat 1981'de buradan mezun oldu.[26][27][28] Bu kurum daha sonraları, 1982 Temmuz'unda kurulanMarmara Üniversitesi'ne bağlanarak Marmara Üniversitesi İktisadi ve idari Bilimler Fakültesi adını alırken, Erdoğan'ın diploması da bu kurumdandır.[27][28]

İlk dönem siyasi kariyeri

Lise yıllarında Millî Türk Talebe Birliğine girdi.[1][24] 1975'te Millî Selamet Partisi (MSP) Beyoğlu Gençlik Kolu Başkanlığına, 1976 yılında ise Millî Selamet Partisi İstanbul İl Gençlik Kolları Başkanlığına seçildi.[29][30] Millî Selamet Partisi'nin 12 Eylül Darbesi sonrasında kapatılmasına kadar bu görevini sürdürdü.[31][32] 1982 Mart'ında zorunlu askerlik görevini gerçekleştirmeye başladı.[32] Dört aylık acemiliğini İstanbul'un Tuzla ilçesindeki Tuzla Yedek Subay Piyade Okulu'nda yapmasının ardından kıt'a hizmetini Kâğıthane'deki 3. Kolordu 6. Piyade Tümeni 77. Piyade Alayı Karargâh Servis Bölüğü'nde, kantinlerin idaresinden sorumlu subay olarak gerçekleştirdi.[33][34][35]
19 Haziran 1983'te kurulan Refah Partisi ile siyasete geri döndü ve 1984 yılında Beyoğlu ilçe başkanı oldu.[36] Ertesi yıl düzenlenen genel kongrede Merkez Karar ve Yürütme Kurulu üyesi seçilirken, aynı yıl partinin İstanbul il başkanlığına getirildi.[36] 28 Eylül 1986'daki milletvekili ara seçimlerine Refah Partisi'nin İstanbul adayı olarak girse de seçilemedi.[37] 26 Mart 1989'daki yerel seçimlerde Beyoğlu belediye başkan adayı oldu.[37] %22,83 oranında oy toplayan Erdoğan, %29,29 oranında oy alan Sosyaldemokrat Halkçı Parti adayı Hüseyin Aslan'ın gerisinde kalarak belediye başkanı seçilemedi.[38] Sonuç birleştirme tutanaklarında usulsüzlük olduğunu öne sürerek seçim sonuçlarına itiraz eden Erdoğan, İlçe Seçim Kurulu Başkanı 2. Asliye Ceza Mahkemesi Hakimi Nazmi Özcan'a hakaret ettiği gerekçesiyle Özcan tarafından mahkemeye verildi ve 18 aydan 2 yıla kadar hapis cezası istemiyle yargılandı.[39] Beyoğlu 1. Asliye Ceza Mahkemesinde görülen davanın duruşmalarına katılmayan Erdoğan hakkında gıyabi tutuklama kararı çıkarıldı.[39]Yaklaşık bir ay sonra, 27 Nisan günü tutuklandı ve bir hafta kadar Bayrampaşa Cezaevi'nde kaldıktan sonra 500 bin lira kefaretle serbest bırakıldı.[40] Mahkeme ise kendisini "hakime hakaret" suçundan altı ay hapis ve 20 bin lira para cezasına çarptırsa da, Türk Ceza Kanunu'nun 72. maddesi gereğince hapis cezası tecil edilerek 920 bin liralık para cezasına çevrildi.[40]
20 Ekim 1991'deki genel seçimlerine Refah Partisi'nin İstanbul 6. bölge 1. sıradan adayı olarak girdi.[41] Seçimlere Milliyetçi Çalışma Partisi ve Islahatçı Demokrasi Partisi ile ittifak yaparak giren Refah Partisi,[42] İstanbul'dan %16,73 oranında oy aldı. 19. dönem milletvekili olarak Türkiye Büyük Millet Meclisine giren Erdoğan, ilk kez uygulanan seçmenlerin parti milletvekillerini sıralamaya bakmadan tercih edebildiği tercihli oy sisteminde seçmenlerin tercihini ikinci sıradaki aday Mustafa Baş'tan yana kullanması sebebiyle, sonuçların belli olmasından birkaç gün sonra Erdoğan'ın milletvekilliği Baş'a geçti.[43] Sandıklardan Erdoğan'a yaklaşık 9 bin tercihli oy çıkarken, Baş'a yaklaşık 13. bin oy çıkmıştı.[43]

İstanbul büyükşehir belediye başkanlığı dönemi

27 Mart 1994'teki yerel seçimlerde İstanbul büyükşehir belediye başkanlığı adaylığı için Refah Partisi; Erdoğan, Ali CoşkunNevzat YalçıntaşTemel Karamollaoğlu ve Veysel Eroğlu için kamuoyu araştırması yaptırmıştı.[44] 15 Ocak 1994 günü parti başkanı Necmettin Erbakan tarafından Erdoğan'ın İstanbul büyükşehir belediye başkanı adayı olacağı açıklandı.[45] Seçimlerde Erdoğan %25,19 oy oranı alarak İstanbul'un İstanbul Büyükşehir Belediyesi Başkanı seçilmesi olmuştur.[46]
Başkanlık dönemine ilişkin olarak 18 dosyadan İstanbul Devlet Güvenlik Mahkemesi'nde dava açıldı. Bunlardan bazıları Akbil[47], İsfalt,[48] İstaç ve İdo [49] ile ilgili yolsuzluk davalarıdır. Bu davalar, milletvekili olduğunda dokunulmazlığı nedeniyle dokunulmazlığı süresince donduruldu.

Hapis dönemi

6 Aralık 1997'de Siirt'te düzenlenen bir açıkhava toplantısı sırasında topluluğa yaptığı konuşmada, Ziya Gökalp'ın 1912 yılında Balkan Savaşı'ndaki Türk askerler için yazdığı "Asker Duası" adlı şiirinin sonradan değiştirilmiş bir sürümünden bir dörtlük okudu.[50][51]Okuduğu dörtlüğün bu şekliyle Gökalp'e ait olduğunu iddia eden Erdoğan, konuyla ilgili olarak "konuşmamın bütünü incelendiğinde millî birlik ve beraberlik mesajım verildiği görülür" demişti.[52] Daha sonraları Erdoğan'ın okuduğu sürümün, Türk Standardları Enstitüsünün 1994'te çıkarttığı Türk ve Türklük kitabında bulunduğu ortaya çıktı ancak kim tarafından değiştirildiği anlaşılamadı.[50]
Ziya Gökalp'in "Asker Duası" şiirinden bir kıtaErdoğan'ın okuduğu dörtlük
Elimde tüfenk, gönlümde iman,
Dileğim iki: Din ile vatan...
Ocağım ordu, büyüğüm Sultan,
Sultan'a imdâd eyle Yârabbi!
Ömrünü müzdâd eyle Yârabbi!
Minareler süngü, kubbeler miğfer
Camiler kışlamız, mü'minler asker
Bu ilâhi ordu dinimi bekler
Allahu Ekber, Allahu Ekber.
Konuşmayla ilgili olarak bir inceleme başlatıldı ve Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Vural Savaş, Erdoğan'ın konuşmasının yer aldığı görüntüleri inceledikten sonra, Refah Partisi'nin kapatılması istemiyle açılan davayı görüşen Anayasa Mahkemesi Başkanlığına iletti.[53] Diyarbakır Devlet Güvenlik Mahkemesi Başsavcılığı, Erdoğan hakkında Türk Ceza Kanunu'nun 312/2 maddesine göre "halkı din ve ırk farkı gözeterek kin ve düşmanlığa açıkça tahrik etmek" suçlamasıyla hazırladığı iddianamesini 12 Şubat 1998'de tamamladı.[54] Bir yıldan üç yıla kadar hapis istemiyle dava açılan Erdoğan'ın yargılanmasına 31 Mart 1998 günü başlandı.[55] 21 Nisan 1998'de sonuçlanan dava, Erdoğan'ın iddianamede bahsedilen suçu işlemesiyle sonuçlandı ve Erdoğan'a bir yıl hapis ile 860 bin TL ağır para cezası verildi. Daha sonra kendisini duruşmadaki hâli ve tavrı göz önüne alınarak cezası 10 ay hapis ve 176 milyon 666 bin 666 TL para cezasına çevrildi.[56] 3 Haziran'da açıklanan gerekçeli karara göre Erdoğan, "Siirt'te yaptığı konuşmayla dindar ve dindar olmayan diye bölünen kesimler arasındaki gerginliği canlı tutmayı amaçlamakta"ydı. "Bunları inanç birliği maksadıyla söyledim" şeklindeki ifadesinin inandırıcı bulunmadığı belirtilirken, "benim referansım İslam'dır" diyerek topluluğu inanan ve inanmayan olarak ayırdığı belirtildi. "Cezanın ertelenmesine yer olmadığı" ibaresinin de yer aldığı kararın bir aykırı oya karşılık oy çokluğuyla alındığı ve Yargıtay'a başvurulabileceği kaydedildi.[57] Mahkemenin aldığı karar 23 Eylül'de Yargıtay 8. Ceza Dairesi tarafından, bire karşı dört oyla onaylandı.[58] Kararın ardından kendisine siyasi yasak getirilen Erdoğan, herhangi bir partiyle birlikte veya bağımsız olarak herhangi bir seçime katılamayacaktı.[58] 25 Eylül'de Yargıtay tarafından açıklanan gerekçeli kararda Erdoğan'ın söylemlerinin "savaş çağrısı" niteliği taşıdığı belirtilmekteydi.[59] Ceza infaz yasası gereği hapis cezası 4 ay 10 güne inerken, çeşitli ertelemeler sonrasında İstanbul büyükşehir belediye başkanlığı görevini bırakarak 26 Mart 1999 günü Kırklareli'nin Pınarhisarilçesindeki Pınarhisar Cezaevi'ne girdi.[60][61][62] 24 Temmuz 1999'da ceza süresini tamamlayarak cezaevinden tahliye edildi.[63]

Siyasi yasaklı olduğu dönem

Fazilet Partisi'nin, Anayasa Mahkemesi tarafından daimi kapatılmasının ardından, bağımsız kalan milletvekilleri, yeni parti kurma çalışmalarını "gelenekçiler" ve "yenilikçiler" olarak adlandırılan iki kanattan sürdürdü. "Millî Görüş'çü" olarak adlandırılan kanat, Recai Kutan'ın genel başkanlığında 20 Temmuz 2001'de Saadet Partisi'ni kurarken, "değişimci" kanat da, Tayyip Erdoğan liderliğinde 14 Ağustos 2001'de, Adalet ve Kalkınma Partisi'ni kurdu ve Tayyip Erdoğan, parti genel başkanlığına seçildi.[64] Erdoğan "biz gömleğimizi değiştirdik" ifadesiyle muhafazakarlardan büyük tepki aldı.[65] Kurulan Adalet ve Kalkınma Partisi3 Kasım 2002 seçimlerinde kayıtlı 41.291.568 seçmenin oy kullanan 32.652.702 kişisi içinden 10.770.704 adet oy alarak %34,29 ile birinci parti oldu.[66][67]
Erdoğan, siyasi yasağı bulunduğu için seçimlere giremedi ve milletvekili seçilemedi. Seçim sonrasındaki 58. HükûmetAbdullah Gül başbakanlığında kuruldu. Bu hükûmet döneminde Erdoğan'ın siyasi yasağının kaldırılması için Türkiye Büyük Millet Meclisine yasa teklifi sunuldu. Bu yasa değişikliği TBMM tarafından oy çokluğuyla kabul edilse de Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer yasayı "öznel, somut ve kişisel" olduğu gerekçesiyle veto etti. Daha sonra aynı yasa değiştirilmeden mecliste tekrar kabul edildi ve Cumhurbaşkanı Sezer yasa değişikliğini bu kez onayladı. Bu yasanın kabulüyle Erdoğan'ın milletvekili seçilmesi için yasal bir engel kalmadı. Seçimlerde Siirt milletvekili seçilenFadıl Akgündüz'ün milletvekilliğinin düşürülmesinin ardından Siirt'teki seçimlerin tekrar edilmesi kararlaştırıldı. Seçimlerde Adalet ve Kalkınma Partisi'nin ilk sıradaki adayıMervan Gül'ün adaylıktan çekilmesi ile Erdoğan partinin birinci adayı olarak Siirt seçimlerine girdi ve oyların %85'ini alarak kazandı. Erdoğan'ın milletvekili seçilmesinin ardından başbakan Abdullah Gül, Erdoğan'ın başbakan olması için Cumhurbaşkanı Sezer'e istifasını sundu. Sezer bu kez hükümeti kurma görevini Erdoğan'a verdi ve genel seçimlerden yaklaşık üç ay sonra Erdoğan başkanlığında 59. Hükümet kuruldu.

Başbakanlık dönemi

Erdoğan, başbakanlık döneminde kürsüde konuşma yaparken.
22 Temmuz 2007 tarihinde yapılan 23. Dönem Milletvekili Seçimlerinde %46,6 oy alarak 341 milletvekili çıkaran Adalet ve Kalkınma Partisi, Recep Tayyip Erdoğan'ı başbakanlık koltuğuna ikinci kez taşıdı.[68] 12 Haziran 2011 tarihinde 24. Dönem Milletvekili Seçimlerinde oy yüzdesini %49,83'e çıkarmış ve Türkiye genelinde 21.399.082 oy alarak toplamda 327 milletvekili ile üçüncü kez hükümet kurma yetkisini kazanmıştır.[69]

Altyapı ve ulaşım

Marmaray'ın içinden bir görünüm.
2003 yılı sonunda ülke genelindeki bölünmüş devlet ve il yolların toplam uzunluğu 4.387 km, otoyolların uzunluğu ise 1.714 km iken; 2013 yılı itibarıyla sırasıyla 16.420 km ve 530 km'lik yol inşasıyla bu uzunluklar sırasıyla 20.807 km ve 2.244 km'ye ulaştı.[70]Erdoğan'ın cumhurbaşkanı olması sonrasında başbakanlık görevinden ayrıldığı dönem de dahil olmak üzere 2014 yılı itibarıyla 471 km'lik bölünmüş devlet ve il yolu inşası gerçekleştirildi.[71] 1993 yılında inşası başlamış olan Bolu Dağı Tüneli ve 2000 yılında inşasına başlamış olan Nefise Akçelik Tüneli 2007'de tamamlandı, 2011'de ise halen yapımı devam eden Avrasya Tüneli ve Konak Tüneli'nin temelleri atıldı. Türkiye'nin ilk denizaltı tüneli olan ve İstanbul Boğazı'nın altından geçen Marmaray'ın 2004'te başlayan inşası 2013'te tamamlandı. 2003-2014 yılları arasında devlet ve il yollarında 41,2 km uzunluğunda 84 tek tüp tünel, 86,9 km uzunluğunda 46 çift tüp tünel; otoyollarda 1 km uzunluğunda tek tüp tünel ve 21,1 km uzunluğunda 12 çift tüp tünel; tüm yollarda ise toplam 64,3 km uzunluğunda 151 tek tüp tünel ve 135,8 km uzunluğunda 75 çift tüp tünel hizmete girdi.[72] 2013'te, İstanbul Boğazı üzerindeki üçüncü köprü olan Yavuz Sultan Selim Köprüsü ile İzmit Körfezi üzerindeki İzmit Körfez Köprüsü'nün inşalarına başlandı. 2003-2013 yılları arasında toplam uzunluğu 114,2 km'yi bulan 1.608 köprü inşa edilirken, 609 köprünün bakım ve onarımı tamamlandı.[73] 2014 yılı itibarıyla inşa edilen köprülerin toplam uzunluğu 120,6 km'ye, toplam sayısı 1.669'a, bakım ve onarımı yapılan köprü sayısı ise 732'ye ulaşmıştı.[74] İlk hattı 2009'da Ankara-Eskişehir arasında devreye giren Yüksek Hızlı Tren daha sonraları çeşitli illere yayıldı.
2002'de 25 olan ülkedeki havalimanı sayısı, Erdoğan'ın başbakanlığı döneminde inşası tamamlanan 27 havalimanıyla birlikte 52'ye yükseldi.[75] Uluslararası seferlerin düzenlendiği Hatay HavalimanıŞanlıurfa GAP Havalimanı ve Eskişehir Anadolu Havalimanı2007'de, Zafer Havalimanı ise 2012'de açılırken; İstanbul'daki üçüncü havalimanının inşasına 2014'te başlandı.
Mart 2014 itibarıyla, Erdoğan'ın başbakanlığı döneminde 18'i hidroelektrik santrali olmak üzere 268 baraj inşa edildi.[76][77]
138 ayrı yerleşim biriminde kentsel dönüşüm yapılarak TOKİ önderliğinde toplu konutlar yapıldı.[78]

Haberleşme

2008'de hizmete giren e-Devlet uygulamasıyla halkın, çeşitli devlet hizmetlerine İnternet üzerinden ulaşabilmesi sağlandı.[79]
2008'de Türksat 3A,[80] 2014'te Türksat 4A haberleşme uyduları,[81] 2012'de ise Türkiye'nin ilk yer gözlem uydusu Göktürk-2 uzaya gönderildi.[82]

Eğitim

2003'te UNICEF işbirliğiyle başlatılan "Haydi Kızlar Okula!" kampanyasıyla ülkedeki kızların okula gitmesi ve eğitim seviyesindeki cinsiyet dengesizliğinin giderilmesi amaçlandı.[83][84] 2008'de, ülkedeki 81 il de en az bir üniversiteye sahip oldu.[85] 2010'da başlatılan Fatih Projesi kapsamında çeşitli okullardaki bazı sınıflara akıllı tahta konuldu ve bazı öğrencilere tablet bilgisayar dağıtıldı.[86][87] 2012-2013 eğitim-öğretim döneminde itibaren uygulanan 4+4+4 eğitim sistemiyle birlikte 8 yıllık kesintisiz zorunlu eğitim yerine 12 yıllık zorunlu kademeli eğitim sistemine geçildi.[88]

Ekonomi

2003 yılından 2009'a kadar Türkiye ekonomisi büyüme göstermiş ve Türkiye'nin GSMH'si Dünya toplamının %1,11'inden yüzde 1.37'sine yükselmiştir.[89] Ayrıca Erdoğan'ın başbakanlığı döneminde Türkiye'nin Uluslararası Para Fonu'na olan borcu bitirildi.[90]

Demokratik açılım

Başbakan Erdoğan yönetimindeki hükûmet 2009 yılında PKK saldırıları ve Türkiye Kürtlerine ilişkin demokratik açılım adlı bir taslak açıkladı. Hükümetin yapmış olduğu taslakta Kürt dilinde yayın ve siyasi kampanyalar yapılmasına izin verilmiş ayrıca bu taslak Avrupa Birliği tarafından da desteklenmiştir.[91]

17 Aralık soruşturması

İspanya-Türkiye Dördüncü Yüksek İstişare Toplantısı (RAN) aile fotoğrafı.
17 Aralık 2013 tarihinde Cumhuriyet Savcısı Celal Kara ve İstanbul Emniyet Müdürlüğü Organize Suçlarla Mücadele ve Mali Şube Müdürlüğü ekipleri, aralarında iş adamları, bürokratlar[92], banka müdürleri, kamu görevlileri ve 61. Türkiye Hükûmeti kabine üyesi üç bakanın oğullarının olduğu 47 kişinin, "rüşvet, görevi kötüye kullanma, ihaleye fesat karıştırma ve kaçakçılık" suçlarını işledikleri iddiasıyla gözaltına alındığı soruşturma başlattı.[93]
Olaydan ardından savcılığın gözaltı ve mahkemenin arama kararlarını yerine getiren adli kolluk amir ve memurlarının ciddi bir kısmının görev yerleri Türkiye Cumhuriyeti İçişleri Bakanlığınca değiştirildi veya görevden alındı.[94] 29 Ocak 2014'te soruşturma savcısı Celal Kara, 11 Şubat 2014 tarihli HSYK kararnamesi ile de soruşturma iznini veren İstanbul Cumhuriyet BaşsavcıvekiliZekeriya Öz'ün aralarında bulunduğu 166 hakim ve savcının görev yeri değiştirildi.[95]
Erdoğan kamuoyunda "rüşvet skandalı" olarak adlandırılan bu soruşturmayı hükûmetine karşı yapılmış bir darbe girişimi olarak niteledi.[96]

Cumhurbaşkanlığı adaylığı

11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün görev süresi 2014'te dolduğundan, Türkiye'de ilk kez cumhurbaşkanını halk doğrudan seçecektir. İlk turu 10 Ağustos'ta olacak bu seçim için Cumhuriyet Halk Partisi ve Milliyetçi Hareket Partisi Ekmeleddin İhsanoğlu'nu, HDP ise Selahattin Demirtaş'ı adayları olarak belirledi.
1 Temmuz 2014 günü AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve eski TBMM Başkanı Mehmet Ali Şahin, AK Partili bütün milletvekillerinin imzası alınarak Cumhurbaşkanı adaylarının Başbakan Recep Tayyip Erdoğan olduğunu açıkladı.
Recep Tayyip Erdoğan için hazırlanan logo ABD Başkanı Barack Obama'nın 2008 yılındaki seçimlerde kullandığı logoya benzetilerek kullanılan ''Erdoğan'' yazılı logo, 2014.
Erdoğan'ın açıklamadan sonra olan konuşmasında ilk defa kullanılan Erdoğan logosu, Amerika Birleşik Devletleri Başkanı Barack Obama'nın 2008 yılındaki seçimlerde kullandığı logoya benzetilerek eleştirildi.

Cumhurbaşkanlığı dönemi

Erdoğan'ın Cumhurbaşkanlığı Sarayı'nda Filistin devlet başkanı Mahmud Abbas ile görüşmesi. 16 Ocak 2015
Cumhurbaşkanlığı Sarayı. 2014
Başbakan Erdoğan, Türkiye Cumhuriyeti'nin 12. Cumhurbaşkanı olarak TBMM'de yemin ederken, 29 Ağustos 2014
Recep Tayyip Erdoğan eşi Emine Erdoğan ve Abdullah Gül eşi Hayrünnisa Gül Devir Teslim Törenindeyken, 29 Ağustos 2014
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Cumhurbaşkanlığı Sarayı'nda ABD savunma bakanı Chuck Hagel ile görüşmesi sırasında çekilen bir fotoğraf. 8 Eylül 2014
Erdoğan, 10 Ağustos'taki seçimleri %51,79 oy ile kazanarak Türkiye'nin 12. Cumhurbaşkanı seçildi. 29 Ağustos'ta yemin ederek göreve başladı.
Recep Tayyip Erdoğan'ın TÜSİAD'ın Yüksek İstişare Toplantısı'nda Konuşması, 18 Eylül 2014
Erdoğan, 29 Ekim 2014 günü ilk defa uzun zamandır yapımı süren yeni Cumhurbaşkanlığı Sarayı'nı tanıttı. 200.000 metre kare ve 1150 odadan oluşan saray, Beyaz Saray'ın 40 katı olan büyüklüğü ve başlangıçta 300 milyon TL denilmesine rağmen yaklaşık 1.5 milyar TL'ye tamamlanması yüzünden tartışmalara yol açtı. CHP'li vekiller binanın kaçak olduğunu iddia ederek, yıktırmak için çalışmalara başladı.

Olaylar

Suikast girişimleri

13 Eylül 2005 tarihinde Kütahya'da bulunan Erdoğan'ın minübüsüne ekmek arasına sakladığı bıçağı ile binmeye çalışan şahıs polis tarafından yakalanıp etkisiz hale getirilmiştir. Üzerinde yapılan aramada mermi dolu bir poşet ve içi mermi ile dolu silah ele geçirilmiştir.[97] Silah üzerinde yapılan incelemede kuru sıkıdan bozma bir silah olduğu tespit edilmiştir. Sanığı eski MHP milletvekili Ali Güngör'ün isteği üzerine kızı Hatice Burcu Güngör savunmuştur.[98] 17 Kasım 2006'da sonuçlanan davada Mustafa Bağdat, 11 yıl hapis cezasına çarptırılmıştır.[99]Sonrasında Amerika'dan gönderilen bir e-posta ile bombalı araç kullanılarak yapılması planlanan bir saldırıdan daha bahsedilmiş ve bu suikast engellenmiştir. Bu saldırı o dönemin MİT çalışanları ve bazı Türk bilişim profesyonelleri tarafından detaylıca incelenmiştir.[100] 7 Şubat 2011'de Erdoğan'ın hastaneye kaldırması sırasında Adalet Bakanlığından MİT Müşteşarı Hakan Fidan'ı arayarak çağırmışlardır. Fidan, Erdoğan'ın isteği üzerine Adliye'ye gitmemiştir.[101]

Tazminat

14 Ocak 2000 tarihinde Avustralya'nın Melbourne şehrinde yayın yapan SBS radyosuna verdiği mülakatta kendisini Abdullah Öcalan ile karşılaştıran bir kişiye "Sayın Öcalan şu an, düşüncelerinin değil, almış olduğu kellelerin hesabını veriyor. Bense düşüncelerimden dolayı 4 ay hapis yattım, aramızdaki fark çok büyük." şeklinde cevap verdi. Hayatını kaybedenlerden "kelle" diye söz etmesi ve Öcalan'a "sayın" demesi nedeniyle eleştirildi.[102]Şehit Anaları Derneği tarafından sembolik bir manevi tazminat davası açıldı. Davacıların avukatlığını Kemal Kerinçsiz'in yaptığı davada, İstanbul Kartal 2. Sulh Hukuk Mahkemesi Aralık 2007 tarihinde Erdoğan'ın 3 kuruş tazminat ödemesine karar verdi. Hâkim, kararında şehitlere kelle ve yasa dışı silahlı örgüt liderine sayın denmesinin dil sürçmesiolamayacağına hükmetti.[103][104] Erdoğan kararı temyiz etti. Yargıtay temyiz başvurusunu hem usulden, hem esastan inceledi ve mahkemenin kararını onadı.

Karikatür davaları

Erdoğan tarafından Cumhuriyet gazetesi çizeri Musa KartEvrensel gazetesi, Penguen dergisinin sahibi Erdil Yaşaroğlu ile Pak Yayıncılık'a karikatürlerde şahsının çeşitli figürlerle tasvir edildiği ve bunun kişilik haklarına saldırı içerdiği vurgulanarak manevi tazminat davaları açılmıştır.

Şahsına yönelik hakaret

6 Şubat 2010 tarihinde Recep Tayyip Erdoğan ve Adalet ve Kalkınma Partisi tarafınca, TBMM genel kurulunda Erdoğan'a yönelik "kişilik hakları ile parti tüzel kişiliğine saldırıda bulunulduğu" iddiasıyla MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli aleyhinde 50 bin TL'lik manevi tazminat davası açılmış. Dava dilekçesinde Bahçeli'nin; "Türkiye'yi bölmeye çalışmak, etnik bölücülük konusunda sicil sahibi olmak, Türkiye'yi ayrıştırma ve bölme projelerini İmralı, Kandil ve Barzani'nin desteğiyle hayata geçirmek için çalışmak, İmralı canisi ile rol paylaşmak, işbirliği içinde olmak, kol kola girmek, aynı çizgide olmak; kimliksiz ve kişiliksiz siyasetin temsilcisi olmak, hayasızlık, ahlaksızlık, namussuzluk, edepsizlik; çürümüş bir zihniyete sahip olarak, etrafa mide bulandıran koku yaymak, ahlak bunalımına girmek, ahlaki ve vicdani bütün ölçülerini kaybetmek, seviye ve seviyesizlik ölçüleriyle tarif edilemeyecek bir çukura düşmek, utanç verici bir kişi olmak, teröristleri kucaklamak, alçaklık, yalancılık, riyakarlık, yalanlarla Türk milletine hakaret etmek" gibi ifadeleri ve sözleriyle[105] Erdoğan ve Adalet ve Kalkınma Partisi'ni itham ettiği kaydedildi. Ankara 13. Asliye Hukuk Mahkemesi'nde görülen davada, her davacı için 10 bin TL olmak üzere toplam 20 bin TL manevi tazminat cezasının ödenmesine karar verilmiştir.[106][107]
"Kişilik hakları ve parti tüzel kişiliğine saldırıda bulunduğu" iddiasıyla Ataol Behramoğlu aleyhine Recep Tayyip Erdoğan ve Adalet ve Kalkınma Partisi tarafınca açılan 20 bin TL'lik manevi tazminat davası Ankara 15. Asliye Hukuk Mahkemesi'nde görülmüştür.[108]
28 Ağustos 2014'te cumhurbaşkanı olmasıyla, şahsına yönelik hakaretler TCK 299 kapsamında, alenen işlenmesi hâlinde, altıda biri; basın ve yayın yolu ile işlenmesi hâlinde, üçte biri oranında artırılmak üzere, bir yıldan dört yıla kadar hapis cezası gerektiren bir suç hâline geldi. Bu kapsamda dava açılan ve tutuklananlar arasında 16 yaşındaki lise öğrencisi Mehmet Emin Altunses de yer aldı.[109]
Afyonkarahisar Barosu üyesi Avukat Umut Kılıç, 2015 yılında hâkim ve savcılık sınavı mülakatında söylediği "Faşist Erdoğan" sözleri nedeniyle Cumhurbaşkanı'na hakaretten bir yıl altı ay hapis cezasına çarptırıldı.[110]
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi Başkan Yardımcısı Işıl Karakaş, Ekim 2015'te Avrupa Konseyi İfade Özgürlüğü Konferansı’nda yaptığı konuşmada Türkiye’de Cumhurbaşkanı’na hakaret suçlamasıyla 236 kişi hakkında soruşturma başlatıldığını, bunlardan 105’i hakkındaysa dava açıldığını ve sekizinin de tutuklandığını belirtti ve bu durumun Türkiye’de gerçek bir problemi gösterdiğini dile getirdi.[111]

Mal varlığı

Erdoğan'ın, 7 Şubat 2006 tarihinde yayınlanan mal varlığında; banka hesaplarında 1.361.290 TL parası olduğu, haricinde, 120.000 dolar alacağı olduğu açıklanmıştır.[112] 12 Eylül 2007 tarihinde açıklanan mal beyanında ise, Arnavutköy ve Güneysu'daki arsalarının haricinde, banka hesaplarında 1 milyon 803 bin 854 TL ile 9 bin 890 euro, alacaklarının ise 312 bin 500 TL olduğu açıklanmıştır. Tayyip Erdoğan'ın, 1 Mart 2010 tarihinde Başbakanlık Basın Merkezi internet sitesinde yayınlanan yeni mal beyanına göre Erdoğan'ın banka hesaplarında 2 milyon 366 bin 109 TL’si, haricinde 500 bin TL tutarında alacağı bulunduğu bildirilmiştir. Erdoğan’ın bu mal varlığının nedeni olarak ise şirket hisselerinin satış geliri, emekli ikramiyesi, emekli maaşı ve milletvekili maaşlarının toplamı gösterilmiştir.[113] 16 Haziran 2011 tarihli mal beyanında Güneysu'da 10 bin TL maliyetli arsa, banka hesaplarında toplam 3.390.384 TL, 25.000 £, 199.867 $ menkul değer ve 500 bin TL alacak yer almıştır.[114]

Dış siyaset

Avrupa ve Amerika

Erdoğan G-20 zirvesinde liderlerle beraber, 2009.
ABD Başkanı Barack Obama ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan Beyaz Saray gül bahçesinde ortak basın toplantısı sırasında, 2013.
Erdoğan, European Voice Organization tarafından "The European of the Year 2004 (Yılın Avrupalısı)" seçilmiş, bunun üzerine Erdoğan "Türkiye'nin Avrupa'ya katılımı bir medeniyetler çatışmasına yol açmaz uzlaştırıcı ve birleştirici olur." yorumunda bulunmuştur.[115]
3 Ekim 2005 tarihinde Türkiye'nin Avrupa Birliği üyelik müzakereleri Erdoğan'ın görev süresi içinde başlamıştır.[116]

Kafkaslar

2002 yılında Türkiye ve Rusya arasındaki ticaret yaklaşık 5 milyar dolar değerindeyken bu rakam 2011 yılı sonu itibariyle 32 milyar dolara ulaşmıştır.[117]
Erdoğan ile Putin Bakü'de ikili görüşmedeyken, 13 Haziran 2015
Kasım 2005'te Vladimir Putin'in açılışına katıldığı iki ülke arasında ortaklaşa inşa edilecek olan Mavi Akım doğal gaz boru hattı projesi başlatılmıştır. Yine iki ülke arasında Akkuyu Nükleer Enerji Santrali projesi planlanmaktadır. Türkiye başbakanı Tayyip Erdoğan 3 Aralık 2012 tarihindeki Rusya başbakanı Putin'in Türkiye ziyaretinde iki ülke ilişkilerinde hedefin 100 milyar dolar olduğunu belirtmiştir.[118]
Erdoğan, Türkiye ile Ermenistan arasındaki normalleşme süreciyle ilgili Karabağ Sorunu hakkında 'Karabağ'da Ermeni işgali sona ermeden biz de sınırı Ermenilere açmayız' demiştir.[119]

Orta Doğu

2012-13 Mısır protestolarına destek veren Recep Tayyip Erdoğan "rabia işareti" yaparken
Recep Tayyip Erdoğan (ortada) beraberindeki hükümet heyeti ile Arap Baharı turu kapsamında Kahire'de Ahmet Davutoğlu (sağda) ve Ertuğrul Günay(solda) ile gerçekleştirelen bir açılış töreninde.
Davos'taki Dünya Ekonomik Forumusırasında Türkiye başbakanı Recep Tayyip Erdoğan'ın İsrail'in Filistin'e yönelik saldırı ve tutumlarını eleştirerek podyumu terketmesi, 29 Ocak 2009.
Recep Tayyip Erdoğan Başbakanlık dönemi boyunca Türkiye-Irak Yüksek Düzeyli Stratejik İşbirliği Konseyi tarafından düzenlenenBağdat'ta 36 mutabakat zaptı ve çalışma protokolü imzaladı. Protokol içeriği güvenlik, enerji, petrol, elektrik, su, sağlık, ticaret, çevre, ulaşım, konut, inşaat, tarım, eğitim, yüksek öğrenim ve savunma sektörlerini içermektedir[120].
Irak'ın kuzey bölgesi ile ılımanlaşan ilişkiler sonrası Erbil'de bir Türk üniversitesi ve Musul'da bir Türk konsolosluğu açılmıştır.[121]Abdullah Gül 23 Mart 2009 tarihinde Irak'a gerçekleştirmiş olduğu gezi ile 33 yıl sonra Irak'a giden ilk cumhurbaşkanı oldu. [122]
Recep Tayyip Erdoğan, ailesi ve eşlik eden heyetle birlikte, 13 Eylül 2011 tarihinde [123] ilk ziyaret yeri Mısır olmak üzere Tunus veLibya'ya[124] resmi ziyaretler gerçekleştirmiştir.[125] Mısır'ın ardından Tunus ziyaretini gerçekleştiren Erdoğan'a Mısır[126], Tunus ve Libya'da duyulan halk ilgisi dünya kamuoyunda geniş yankı bulmuştur.[127] Erdoğan, Trablus da Libya'lılara Şüheda Meydanı'nda bir konuşma yapmıştır.
Erdoğan İsrail'in sahip olduğu nükleer tesisleri "bölgesel barış için ana tehdit" olarak tanımladı ve UAEK denetimi altına girmesi için çağrıda bulundu.[128] Erdoğan "açık hava hapishanesi" olarak tanımladığı Gazze'nin bu durumu için İsrail'i suçlu bulduğunu açıklamıştır.[129]
2009 Dünya Ekonomik Forumu toplantısında Gazze çatışması ile ilgili olarak Shimon Peres ve Erdoğan arasında geçen konuşma, Erdoğan'ın toplantıyı terketmesiyle sonuçlandı. Peres Erdoğan'ın açıklamaları sonrası İstanbul'a bir roket düşse aynı tutumun Türkiye tarafından yapılacağını söyleyerek Erdoğan'ın durumu anlamadığını söyledi.[130] Erdoğan Peres'e şu sözleri söyledi: "Sesin çok yüksek çıkıyor. Biliyorum ki sesinin benden çok yüksek çıkması bir suçluluk psikolojisinin gereğidir. Öldürmeye gelince, siz öldürmeyi çok iyi bilirsiniz. Plajlardaki çocukları nasıl öldürdüğünüzü, nasıl vurduğunuzu çok iyi biliyorum." Peres'e yanıt vermesi esnasında konuşması moderatör tarafından kesilen Erdoğan, şu sözleri söylerek salondan ayrılmıştır. " Benim için de bundan böyle Davos bitmiştir. Daha Davos'a gelmem. Siz konuşturmuyorsunuz. 25 dakika konuştu, 12 dakika konuşturuyorsunuz. Olmaz."[131]
Erdoğan, 6 Ekim 2011 tarihinde Güney Afrika Cumhuriyeti'ne İsrail Başkatiplerinden Ya'akov Finkelstein, Erdoğan'ın Güney Afrika Başbakanı ile yaptığı basın açıklamasında "Tünellerden sadece gıda değil, silahlar, füzeler geçiyor. Bu füzelerle şehirlerimiz, çocuklarımız vuruluyor" diyen Başkatibin sözlerine "O tünellerden atom bombası geçmez. Nükleer silah geçmez, fosfor bombaları geçmez. İsrail, fosfor bombalarıyla Gazze'yi bombalamıştır. Bu bir kitle imha silahıdır. Ve kitle imha silahı kullanmak suçtur. O tünellerden geçse geçse ancak küçük çaplı silahlar geçebilir. Tüfek geçer. Ama oradan tank, top bunlar geçmez değil mi?" sözlerini sarf etmiş ve devamında "İsrail, bölge için en büyük tehlike çünkü atom bombası var" demiştir. [131]
24 Eylül 2015'te Mina'da yaşanan izdiham üzerine Erdoğan, Suudi hükumetinin hac organizasyonları için çok çalıştığını belirterek "Dünyanın birçok yerinde bu tür organizasyonlarda bakıyorsunuz ihtimaller düşük de olsa bazı sıkıntılar yaşanıyor. Suudi Arabistan’a saldırgan tavırları doğru bulmuyorum." dedi.[132]

Seçimler tarihi

12 Haziran 2011 tarihinde gerçekleştirilen 2011 Türkiye Genel Seçimlerinde Adalet ve Kalkınma Partisi tarafından kullanılan, üzerinde Erdoğan'ın bir resmi ve "Türkiye HazırHedef 2023" sloganı yazılı bulunan afişlerden biri.
Recep Tayyip Erdoğan, 1986 yılından beri beşi milletvekili seçimi, ikisi yerel seçim, biri ise cumhurbaşkanlığı seçimi olmak üzere toplamda sekiz farklı seçime katıldı. İki milletvekili seçimi ile bir yerel seçim dışında katıldığı tüm seçimlerde halk tarafından seçildi. Erdoğan'ın katıldığı seçimler ve aldığı sonuçlar şu şekildedir:
SeçimErdoğan'ın katılımıPartiOy sayısıOy oranı (%)Sonuç
1986 milletvekili ara seçimleriİstanbul 6. bölgeİstanbul milletvekili adayıRefah Partisi31.2478,57Parti 5. sırada kaldı ve seçilemedi
1989 yerel seçimleri,BeyoğluBeyoğlu belediye başkanı adayıRefah Partisi21.70622,832. sırada kaldı ve seçilemedi
1991 genel seçimleri,İstanbul 6. bölgeİstanbul milletvekili adayıRefah Partisi70.55520,01Parti 5. sırada kaldı ve seçildi; ancak tercihli oy sisteminde tercih edilmediğinden milletvekilliği 2. sıradaki adaya geçti
1994 yerel seçimleri,İstanbulİstanbul büyükşehir belediye başkanı adayıRefah Partisi973.70425,19Belediye başkanı seçildi
2003 milletvekili ara seçimleri, SiirtSiirt milletvekili adayıAdalet ve Kalkınma Partisi55.20384,82Siirt milletvekili seçildi
2007 genel seçimleri,İstanbul 6. bölgeİstanbul milletvekili adayıAdalet ve Kalkınma Partisi939.02744,07İstanbul milletvekili seçildi
2011 genel seçimleri,İstanbul 6. bölgeİstanbul milletvekili adayıAdalet ve Kalkınma Partisi1.391.55848,27İstanbul milletvekili seçildi
2014 cumhurbaşkanlığı seçimiCumhurbaşkanı adayı-21.000.14351,79Cumhurbaşkanı seçildi

Genel seçimler

3 Kasım 2002 tarihinde yapılan Türkiye genel seçimleri Erdoğan'ın başkan adayı olduğu Adalet ve Kalkınma Partisi 34.29%'luk oy oranı ile 363 milletvekili çıkartarak kazanmış; Erdoğan kurulacak hükümetin başkanlık etmiştir.
22 Temmuz 2007 tarihinde yapılam Türkiye genel seçimlerinde ise 46.58% oy oranı ile Adalet ve Kalkınma Partisi hükümeti kurma görevini üstlenmiştir. Seçimden önce parti tanıtımı için Erdoğan'ın seçim vaatleri ile dolu çeşitli resimler bilbordlarda gösterilmiştir. Ayrıca "Tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet" yazılı bir Erdoğan resmide gösterilmiştir. Hükümete ve partiye Erdoğan başkanlık yapmıştır.
12 Haziran 2011 tarihinde yapılan Türkiye genel seçimlerini ise Adalet ve Kalkınma Partisi Türkiye genel seçimlerinde bir ilke imza atarak üçüncü kez üst üste 49.83%'lük bir oy oranı ile kazanmıştır. Diğer seçim tanıtımlarından farklı olarak 2011 seçimlerinde Erdoğan farklı temaların bulunduğu parti tanıtım reklamlarında boy göstermiş ve "Haydi Bir Daha" adlı partisine ve oy verenlere atıfla hazırlanan şarkısını yorumlamıştır. Erdoğan'ın söylemiyle "Türkiye Hazır Hedef 2023" sloganı kullanılmıştır.

Cumhurbaşkanlığı seçimi

24 Nisan 2007 tarihinde Adalet ve Kalkınma Partisi Grup toplantısında Başbakan Recep Tayyip Erdoğan "Adayımız Abdullah Gül kardeşim" diyerek Abdullah Gül'ün 11.Cumhurbaşkanı adayı olduğunu açıklamıştır.[133] Abdullah Gül 28 Ağustos 2007 tarihinde yapılan cumhurbaşkanlığı seçiminin üçüncü turunda 339 oy alarak Türkiye Cumhuriyetinin 11. cumhurbaşkanı seçildi.[134]

Yerel seçimler

Recep Tayyip Erdoğan 1994 yerel seçimlerinde %25,19 oy alarak İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı olarak seçildi.
Erdoğan'ın liderliğinde Adalet ve Kalkınma Partisi 2002 genel seçimleri kazandıktan sonra, 2004 yerel seçimlerinde oy sayısını daha fazla arttırdı. Adalet ve Kalkınma Partisi 16 büyükşehir belediyesinden 12 tanesini kazanarak seçimlerden birinci parti olarak ayrıldı.
2007-2010 e-muhtıra , 2007 ve 2010 Referandumu Seçimleri , İsrail'in Filistin'e saldırıları ve Çin'in Doğu Türkistan'da olay çıkarması gibi olaylar döneminde iken 2009 yılında yerel seçim yapıldı. Bu seçimde Adalet ve Kalkınma Partisi 2004 yerel seçimlerindeki oy oranından %3 az oy alarak %39 oy aldı. İkinci parti olan CHP %23 oy aldı ve üçüncü parti olan MHP %16 oy aldı.
2014 yerel seçimlerinde , 2009 seçimlerinden %5 fazla oy alarak %43,39 oy aldı. İkinci parti olan CHP %25,61 oy aldı ve üçüncü parti olan MHP %17,62 oy aldı.

Eleştiriler

Recep Tayyip Erdoğan'a siyasi hayatının başlarından itibaren çeşitli eleştiriler yapılmıştır. Bunlar arasında yargının siyasallaşması, 2013-2014 yıllarında yapılan yargıya yönelik düzenlemeler, basına uygulanan sansür, antisemitizm ve diktatörleşme eğilimleri yer alır.
  • Erdoğan'ın 2013 Gezi Parkı protestolarına yönelik açıklamaları üzerine Washington Post'da yayınlanan, Erdoğan'ın seçimlerde aldığı oy oranının yüksekliği, Türkiye'de basın özgürlüğünün engellenmesi, protesto süreçleri ve polisin tepkisi konularını içeren bir yazıda :"Erdoğan seçilerek başa gelmenin ve aynı zamanda otoriter olmanın mümkün olduğunun talihsiz bir kanıtı" şeklinde bir ifade yer aldı.[135]
  • Köln'de yaptığı miting öncesinde Bild gazetesinde: "Erdoğan hoş gelmediniz, burada istenmiyorsunuz!" ifadesi yer aldı.[136]
  • The New York Times gazetesi 18 Aralık 2014'de yaptığı makale'nin başyazısında "Hükümetin ifade özgürlüğünü boğmaya çalışması, romancılara iftira atması, yargı sistemini kontrol altına alması Ülke’nin demokrasisine zarar veriyor." diyerek dönemin hükümetini ve dönemin başbakanını eleştirmiştir.[137]
  • Gazeteci Hakan Albayrak köşe yazısında “İsrail’e tepki göstermek faşistlikse, Başbakan Erdoğan Davos’ta faşistin önde gideni olmuştur!” sözünü köşe yazısında belirmiştir. Ayrıca Gazeteci Akif Emre tarafından da bu köşe yazısı desteklenmiştir.
  • İngiliz Financial Times gazetesi 25 Ağustos 2015'de yayımladığı makalede cumhurbaşkanını eleştirmiştir. Ayrıca makalede "Türkiye Ekonomisi Kırılgan" manşeti atılmıştır.[138]
  • Siyaset bilimci Prof. Ersin Kalaycıoğlu cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı eleştirerek padişahların erdoğandan daha mütevazı olduğunu belirtmiştir.[139]
  • Ayrıca Beyaz Saray ABD 2014 İnsan Hakları raporunu açıladığında Erdoğan için, "Cumhurbaşkanı Erdoğan, kendisini eleştiren gazetecilere, adlarını vererek açıkça saldırdı" denilmiştir.[140]

Ödüller

Özel hayatı

Erdoğan eşi Emine Erdoğan, kızı Sümeyye Erdoğan, Yunanistan BaşbakanıYorgo Papandreu ve eşi Ada Papapanou ile birlikte (Ekim 2010).
4 Temmuz 1978 günü verdiği bir konferansta tanıştığı 1955 doğumlu Emine Gülbaran ile tanışmış ve ardından evlenmiştir. Emine Erdoğan ile Recep Tayyip Erdoğan'ın Ahmet Burak ve Necmettin Bilal isminde iki oğlu, Esra ve Sümeyye isminde iki kızı bulunmaktadır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder